
Zeynep, 26 yaşındaydı. Kartal escort, tren yolunun hemen yanındaki eski apartmanlardan birinde yaşıyordu. Çocukluğundan beri bu semtin sokaklarında büyümüş, okul çıkışı sahilde çay içen insanları izleyerek hayal seksi kurmayı öğrenmişti. Hayat, Zeynep için kolay başlamamıştı. Annesi uzun yıllar temizlik işleriyle ev geçindirmiş, babası ise yıllar önce başka bir şehirde yeni bir hayat kurmuştu. O gün bugündür Zeynep, güçlü olmanın ne demek olduğunu annesinden öğrenmişti.
Üniversiteyi okumak için evden uzaklaşmış, ama mezuniyetin ardından iş bulamayınca tekrar Kartal’a dönmek zorunda kalmıştı. Şimdi, küçük bir yayınevinde yarı zamanlı çalışıyordu. Editör yardımcılığı yapıyor, zaman oral zaman çeviri işleri alıyordu. Ay sonunda eline geçen para kirayı, faturayı, temel ihtiyaçları zar zor karşılıyordu. Ama Zeynep’in en büyük yatırımı, kendisiydi.
Her sabah erkenden uyanır, sahilde yürüyüşe çıkar, ardından Kartal escort küçük bir kafede bir fincan filtre kahve eşliğinde kitaplarını açar, notlarını gözden geçirirdi. Hayali, bir gün kendi yazdığı romanı yayımlamaktı. Gündüzleri iş, geceleri hayal kurmaktı onun hayatı.
Bir gün Kartal Meydanı’nda bir afiş dikkatini çekti: “Genç Kadın Yazarlar İçin Destek Programı”. Zeynep için bir umut ışığıydı bu. Başvurdu, dosyasına yazdığı öyküleri ekledi. Günler geçti, cevap gelmedi. Tam umutları tükenmişken bir e-posta aldı: “Seçildiniz.”
Program ona hem burs sağladı hem de yazarlık konusunda mentorluk fırsatı sundu. Artık akşamları Boğa heykelinin orada oturup hayal kurmakla yetinmiyor, gerçekten üretiyordu. İlk kısa öykü kitabı küçük bir yayınevinden çıktı. Raflarda kendi ismini görmek, ona yıllarca verdiği emeğin karşılığını tattırmıştı.
Zeynep hâlâ Kartal escort yaşıyor. Hayat tüm zorluklarıyla devam etse de, artık yalnızca geçinmek için değil, yaşamak için mücadele ediyor. Çünkü o artık kendi hikâyesinin kahramanı olduğunu biliyor.
Bir yanıt yazın