
Pendik escort tren istasyonunda sabahın ilk ışıklarıyla başlayan koşuşturma, Sevgi için yeni bir günün işaretçisi gibiydi. Her sabah aynı ritüel: bir simit, bir çay ve ardından deniz kenarında kısa bir yürüyüş. 28 yaşında, hayatla oral defalarca boğuşmuş bir kadındı ama gözlerinin içinde hâlâ sönmemiş bir kıvılcım vardı.
Sevgi, Şanlıurfa’nın kenar mahallelerinden birinde doğmuştu. Fakir ama gururlu bir ailenin tek kızıydı. Eğitim hayatı ortaokulda sona erdi; ailesi, “kız kısmı fazla okursa başı belaya girer” diyordu. 17 yaşında, kendisinden 14 yaş büyük bir adamla evlendirildi. O zamanlar Pendik’in adını bile bilmiyordu.
Evlilik yılları boyunca ne kimliği vardı ne sesi. İstanbul’a taşındıktan sonra yaşadığı ev, ona dört duvarlı bir hapishaneden farksız geliyordu. Kocası çoğu zaman evde yoktu, olduğunda ise sadece bağırıyor, aşağılıyor ve kontrol milf etmeye çalışıyordu. Sevgi, uzun süre bu hayata mecbur olduğunu düşündü. Ta ki bir gece, mutfak camından dışarı bakarken gözlerinden yaşlar süzülürken içinden şu cümle dökülene kadar: “Ben yaşamak istiyorum.”
Bir sabah, kocası işe gittikten sonra evden çıktı. Kimseye haber vermeden, yanına sadece kimliğini, biraz para ve annesinden kalan eski bir mendili aldı. Pendik escort Kadın Danışma Merkezi’ne gitti. Oradaki bir psikolog onu dinledi, anlamaya çalıştı. İlk kez yargılanmadan biriyle konuşabildi.
Kısa süre sonra belediyenin desteğiyle bir aşevinde işe başladı. Temizlik yaptı, yemek taşıdı, bulaşık yıkadı. Azmi ve dürüstlüğüyle çevresindekilerin takdirini kazandı. Bugün hâlâ aynı aşevinde çalışıyor ama artık götten oranın bir parçası gibi hissediyor. Kendi emeğiyle kiraladığı küçük bir dairesi var. Sabahları Pendik escort sahilinde yürüyüş yapıyor, kendine kahve ısmarlıyor.
“Ben artık görünmeyen bir kadın değilim,” diyor kendi kendine her sabah aynaya bakarken.
Sevgi’nin hayatı kolay olmadı, hâlâ da değil. Ama Pendik, onun için bir son değil; kendi hayatını yazdığı ilk sayfa oldu. Sessizce, ama dimdik…
Bir yanıt yazın