
Pendik escort soğuk bir gecesiydi. Rüzgâr, ara sokaklarda uğuldarken, Elvan ince montuna sarılmış hâlde yavaş adımlarla yürüyordu. Henüz yirmi dört yaşındaydı, ama omuzlarında hayatın ağırlığı, yaşının çok ötesindeydi. Sokak lambalarının altında yürürken, kendi gölgesi bile ona yabancı geliyordu.
Elvan küçük yaşta annesini kaybetmiş, babası da yıllar önce evi terk etmişti. Çocukluğu yetimhanelerde geçmiş, on sekizine bastığında ise kendi ayakları üzerinde cimcif durmak zorunda kalmıştı. Önce garsonluk yaptı, sonra temizlik işlerine girdi ama hayat bir türlü yüzüne gülmedi. Bir gün, çaresizlik içinde tanıştığı bir kadın ona “para kazanmanın kısa bir yolunu” anlattı. Elvan o gece karar vermek zorunda kaldı. Karnını doyurmak için ruhundan bir parça vermeyi seçti.
Pendik escort arka sokakları onun için artık birer sahneydi. İnsanlar gelip geçiyor, ama kimse onun gözlerine bakmıyordu. Her sabah eve döndüğünde, aynaya bakmadan yatağa giriyor, gözyaşlarını yastığa saklıyordu. “Ben nerede kayboldum?” diye soruyordu kendine.
Bir akşam, Pendik sahiline gitti. Hava serindi, deniz sessizdi. Dalga sesleri arasında kucaktan inmeyen bir çocuk kahkahası duydu. Döndü, küçük bir kız babasıyla uçurtma uçuruyordu. O an, Elvan’ın içi sızladı. “Benim de bir zamanlar hayallerim vardı,” dedi fısıltıyla.
O gece Elvan karar verdi. Bu hayat onu bitirmişti ama yeniden başlamak istiyordu. Ertesi sabah Pendik escort bir kadın dayanışma derneğine gitti. Çekinerek içeri girdi, gözleri yere eğikti. Genç bir görevli ona gülümsedi, “Burada yalnız değilsin,” dedi. O cümle, Elvan’ın yüreğine umut gibi düştü.
Zamanla orada çalışmaya başladı. Başta küçük işler yapıyordu, sonra bir kafede işe girdi. Geceleri artık seksi sokaklarda değil, evinde kitap okuyarak geçiriyordu. Kazandığı her kuruşu biriktiriyor, yeni bir hayatın temellerini atıyordu.
Bir yanıt yazın